Hürriyet

29 Aralık 2017 Cuma

' Rose Neden Jack'i Yanına Almadı?'

Aslında hepimiz ya da çoğumuz Titanic'i bir aşk filmi olarak biliriz ancak bazen konusu ne olursa olsun verilmek istenen mesaj başka olabilir mi acaba? sorunsalıdır bu yazdıklarım.... Titanic'i ilk sanırım ilkokul 3 ya da 4e giderken o zamanlar star tv de sinema kuşağı vardı her pazar ya da pazartesi akşamlarıydı sanırım orada tv'de ilk kez olarak fragmanını izledim. 3 saatlik bir filmdi ve evde herkes varken açıp izlemeye koyulmuştuk.. Tabi 1 gün sonra okul var film 20.00'de başlıyor bitmesi reklamları 24.00'ü bulur, buluyorda.. İzliyoruz izlemesine de dram, aşk, tutku, heyecan, görsel efektler bunlar o zaman ki akılla pek anlaşılmayan şeyler.. Neyse sorunsalımıza gelelim bir kaç yerde okumamla birlikte anladıklarımı aktaracağım şimdi sizlere..Öncelikle Titanic farklı toplumsal sınıfların ilişkisini çok iyi bir şekilde ortaya koyar..geminin alt katlarında seyahat eden (emekçi, işçi sınıfı) yani jack, ve üst katta (burjuva) yani biricik kızımız rose.. Titanic bildiğiniz üzere karanlık sularda yol alan bir gemidir, ve ilerlemesi için kazan dairesindekinlerin sürekli çalışmaları gerekmektedir.. Yani kapitalizim o riskli sularda aynı şekilde işlemektedir ve gemi de aynı şekilde yoluna devam etmektedir. Burjuva ablamız rose kafası karışmış durumda, duygusal olarak boşlukta iken Jack ile tanışmıştır. Onunla eğlenir, sevişir ve hayaller kurar... Jack bazen üst kata çıktığında o burjuva hayatına alışamaz, üstelik bir burjuvanın işçi sınıfı ile aynı masada yemek yerken aradaki gerilim ve çatışmaları, nefretleri net bir şekilde ortaya dökülür...Film boyunca işçiler ile burjuvazi arasındaki gerilim yüksek dozda devam eder, rose ile jack filmin sonunda evlenmeye karar verirler, ancak iki çiftin ekonomik, sosyal, kültürel eşitsizliklerini bırakıp mutlu sona erişmesi mümkün müdür gerçekten?... Bir burjuvanın duygusal boşluğa düşüp, egosunu tamir etmek, aşk yaşamak gibi bir ideal uğruna tanıştığı yoksun bir adamla evlenmesi fikrine müsade edilmemelidir.. Ve tam da jack ve rose beraber yaşamaya karar verdikleri anda hooop ne olur?... Titanic buzdağına çarpar...Oysa Tanrı bile bu gemiye bir şey yapamazdı sanki... Gemi bu çiftimizin birlikte yaşamaya karar verdikleri anda iceberg ve bum batmaya başlar..Bildiğiniz üzere son sahne çok duygusal bir sahnedir. Rose bir tahta parçasının üstünde jack ise suda donmaktadır. Bu da sınıfsal bakış açısının en baba tespitidir. Jack orada ölümle burun buruna ve fakat rose hiiiç umrunda değilmiş gibi takılır ve jack hala onun hayatta kalması için mücadele verir aynı geminin ilerlemesi için çalışan gariban emekçi kazan dairesindeki yoldaşlar gibi. Peki neden jack rose'un yanına çıkmıyor??? Bu bir mantık hatası değil midir neden?? Ve fakat bilakis burası aslında süregelen bir ideolojinin gün yüzüne çıkma noktasıdır. Rose kendini duygusal olarak tatmin etmiştir..Jack'e artık ihtiyacı yoktur. İşçi sınıfı jack su da boğulup giderken, burjuvalı ablamız rose hayatta kalır ve gece gece bu sosyolojik ilişkiyi adlandıran hikayeyi okuyan arkadaşlar bir sigara yakar...