Hürriyet

30 Haziran 2016 Perşembe

' İrade '

Hayırlı geceler, sahurlar dostlar... ramazanın son günlerinde bir de yolcu olarak bu konuya değinelim dedik.. olduran da öldüren de Allah'dır. Şaşmamak şaşırmamak gerek. Vardiğin yer de kim ben senden üstünüm der ise, bil ki o mecliste ahmaklar vardır. Başkasının işini gücünü kendi işi zannedenin yaptığı işten ne ola ki. ( ülkemizde olan problem ) Sana, size bu alemde ihtiyaç var mı sanırsın. Marifet hakikatte. Hakikatsiz dava kuru dava. Adamın birisi bir gün hint kılıcı getirmiş arkadaşına. Ve demiş ki bu elimdeki kılıç, hint kılıcıdır vurduğu her şeyi ikiye ayırır. Arkadaşı herşeyi mi diye sordu, evet herşeyi ikiye ayırır diye cevapladı. Iyi bakalim ver de bir de biz test edelim dedi Ve kılıcı aldığı gibi tüm gücüyle orada bulunan taşa vurdu. Ama iki parçaya ayrılan taş değil, kılıç oldu. Hani efendi dedi her şeyi ikiye ayırırdı bu kılıç? Adam baktı baktı deyecek bir cevap bulamadı. Kılıç marifetlidir ama bu taş daha marifetli çıktı. Yani dostlar bilen söylemez, söyleyen bilmez..

29 Haziran 2016 Çarşamba

' Canlı Bomba '

Güne malesef ki iyi başlamamış olmak demek oldu bu başlık. Artık beklentiler dahilinde gelişen bir olay oldu. Şaşırmamak yada az şaşırmak iyi bir şey değil. 41 kişinin öldüğü yaralilarin cok olduğu düşünülmüş planlanmış ve engellenememiş bir saldırı. Burada polisi suçlayanlar da var ama dostlar Atatürk havaalani avrupanın en güvenli havaalani seçildi. Bunu unutmamak lazım ve son bir kaç haftadir da kırmızı alarm durumunda. Abd gibi herkesin hayal ettiği yerin en işlek eyaletlerinde nice olaylar oluyor belçika da ab nin güvenlik başkentinde oluyor. Bizim istihbaratin tam çalismadigi konusunda hem fikirim. Ama birlik şart beraberlik şart hesap daha sonra da sorulur. Bu ülke de bir cumhuriyet gazetesi var ki ve bu gazetenin o başlıklarina okuyup iyi yapmışlar diyenler var ki bunlara inat böyle günlerde birlikte olmak gerek. Yemişim akpsini chpsini mhpsini hepsi de tabani da kendileri gibiler hepsi hakarete girmesin diye söyleyemiyorum ayni b.... yolcusular. Bir tane adam yok ki devletini milletini düşünsün tabanini değil her vatandaşı ciddi anlamda düşünsün. Ütopyadir belki böyle bir adam ama böyle düşünenler var eminim bir araya bir sekilde gelecektir onlar ve daha iyi şeyler için ayrim yapmadan mücadele edilecektir. Bütün dinlerde diller de gerçek hak ve devrim budur ve gerçekleşecektir..

28 Haziran 2016 Salı

' Ne Zaman Anlaşmış Ki Kalp İle Beyin'

Iyi geceler değerli okur... şuan bebekte bi çadirdan bildiriyorum sizlere... pek iyi olmadi çadırımız ama susup etrafa bakinca ve arkadan da teoman çalıyor olmasi... Ne olabildiğini anladınız mı? Bu sarkiyi ilk defa dinledim ama söz bana ve bize çok uyumlu geldi. Ne Zaman Anlaşmış Ki Kalp ile Beyin.. anlaşmış olsa orada bi sıkıntı var demektir... vazgeçtim Bu sefer sözcükler ne Ki yanimda... suan kalbime biraz daha temiz hava giriyor. Sende hissediyor musun? Yalanciyim biraz ama bana inan. Ama Bu kez farkli olsun diye sen denersen bende denerim. Pek iyi olmuyor yazı ne dersin Ki acaba? Yaprak gibi titriyorken kalbim. Teşekkürler Teoman.

27 Haziran 2016 Pazartesi

' Israil Türkiye İlişkileri'

Merhabalar dostlar... son bir haftadir hem avrupa da hem ülkemizde ilk önce kendi bölgelerini daha sonra küresel oldugumuz için artik malesef dünyanin tamamini alakasi olmayan afrika da ki aç çocuklari suriyedeki savaştan kaçan anneleri bile etkileyecek olaylar siyasi gelişmeler oldu, oluyor. Bizim antlaşmamiza gelince ne zaman bozuldu ilişkiler israilin filistine ambargosunu arttirmasi ve mavi marmaraya saldirmasi sonrasinda. Baya bi üst düzey sorun oldu. Ne dendi bizim hükümet tarafindan 1 özür 2 tazminat 3 ambargo kalkacak. Bunlar o zamanlar olmadigi gibi daha da ileri giden hususlar oldu ve bunlar gerceklesmedigi için iliskiler düzelmedi. Bu kücük büyük her iki ülkeyi de etkiledi.  Ilk önce diyecegim devletin duygusu olmaz sen orada duygularinla değil ilmi siyaset ile iş görmelisin ama bizde böyle yapilmadi. Böyle yapmadin duygusal oldun Bu ülke seni destekledi o zaman sonuna kadar gidecektin o da olmadi. Neyseki açiklamalara göre özür tazminat ve ambargo konusunda adimlar atilacak. Yani çıkaracağımız noktayi göreceğiz ki ne doğrular eğrile, ne eğriler doğrula...

26 Haziran 2016 Pazar

'Ölüm'

Ne kadar çalışmalar yapılırsa yapılsın bir tek ötesinin görülemeyeceği tek yer, olay, kavram, gerçek Ne der isen de. Bilimsel olarak bir canlının yaşam fonksiyonlarini kaybetmesi bedenin fiziksel olarak artik sadece geri dönüşüm olmasi halidir. Ya toprak altinda Ya yakılarak Ya da denize flan atılarak artık. Ama insan Ölüm gibi bi gerçek varken hayatta nasıl zülmeder nasıl savaşlar olur, açlık olur yemek bulamamaktan dolayı ölen çocuklari nasıl görmezden gelir nasil kendi yaşam standartlarini baskasini ezerek elde etmek ister. Ben daha öğrenciyim öyle iş ortamlarinda da bulunmadim ama anlamak güc benim açımdan. Ben biliyorum ki afrika da anneler bir çocuğunun canı için diğer çocugunu ölüme bırakarak hayat baktığı acı kedere sorumsuz kalamam. Böyle şeyler varken etrafa bakinca burada yaşamamak gerektigini düşünüyorum. Herkes biraz düşünse bu kapitalizm bu Adam Smith ortadan kalkacaktır.

24 Haziran 2016 Cuma

Britanya'nın AB'den Ayrılması

Dostlar... sabah sabah çok sevindirici bir olay yaşadık.. Malum dün Birleşik Krallıkta referandum vardı AB den ayrılma konusunda bizde arkadaşlarla sonuçlari merak ediyorduk.  Cameron'nun özgüveni efsaneydi kalacağiz çikmayacağiz diye. Aslında sabah saatlere göre de sonuçlar remain yönünde ilerdeydi baya sabah bişeyler oldu leave %50 lere geldi ve %52 ile leave kararı çikti. Dün de bildiğiniz gibi dolar 2.84 euro da 3.10 civarlarina kadar geriledi ta ki bu sabaha kadar.. bu güzel fırsatı bekleyip değerlendirememek üzdü. Simdi bikac tane komplo teorisi paylaşayim, bu durumla ilgili. Öncelikle şuan referanduma katılan dedeler nineler teyzeler babalar çocuklarina çok kötülük yaptilar ki aylar öncesinde yazmıştım avrupa da merkez sağın yükselişi diye yani yavas yavas ab dağilacak milliyetçilik nidalari yükselecek avrupada.. Ab'nin liderliğinde şimdi Almanya yalniz kaldi bu da fransayla çatişmasina sebep olacaktir. Norveç izlanda gibi ab ye üye olmayan bazı kuzey avrupa ülkeleri de iyice uzaklaşacak.. bu diğer ülkeleri etkileyecek sirayla danimarka hollanda gibi ülkeler de referanduma gidicektir ki daha bu sabah hollanda merkez sağindan biz de oylamaya sunalim açiklamasi geldi.. Birleşik Krallıkta iyice ayrilmaya gidicektir kuzey irlanda iskoçya remain kararı çikti orada çünkü.. bunlar avrupada iplerin değişeceğine ve yeni bir ekonomik krize ve savaşa işarettir. Bizim artı yanimiz şöyle olacaktir pazar iyice doğuya yani rusya türkiye iran Azerbaijan hindistan çine kayacaktir.. bizde payımıza düşeni alacağız.

'Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla'

Yazmak için sabahi bekleyemedim.. iyi geceler dostlar.  Perşembe günü yani dün arkadaşlarla buluşmak için karşıya geçmem gerekiyordu. Bende her zaman ki gibi metro yolunu tuttum. Bunaltıcı bir sıcaklık ama poyrazlı bir hava.  Bu ikisi de olunca üstte şöyle bir etki var duş alırken hani duşakabin perdesi mi denir ne denir bilmiyorum o da ıslanır ve vücudunuzun ona değmesini istemezssiniz ya hani öyle bir hava etkisi sıcaklık değmesi... neyse konuya geleyim. Metroya indim yanıma doğru ama kapı çizgisinin biraz uzağina bi görme engelli kardeşim geldi max 18 yaşında. Elinde sopasiyla.. onu gördüm ve elimdeki dergiyi de okumayi biraktim.  Metronun varmasına 1 dk kalmıştı. Şimdi düşünce sardı beni... çocuk kapidan biraz uzak kaldigi için onu kapiya doğru yöneltmeye yardim etsem mi diye?  Sonra dedim ya kendi onun engelli olduğunun hatirlatilmasini istemiyor ise.. yardim etsem teşekkür etse bile bunu hiç sevmediğini bilemem sonuçta.. metro geldi ve o duşakabin perdesi bana o an yapişti. Kapi açildi çocuk kapiya vurdu vurduğu yer kapali.. bende Bu sefer aldim içeri doğru girdik birlikte oturmasina yardim ettim tam karşisina da Ben oturdum. Ama hayatimda hiç Bu kadar utanmadim kizarmadim.. ya ona öyle hissettirdiysem diye.. kafami dergiden kaldiramadim çocuk inene kadar... duraklar geçiyordu inmedi çocuk hala. Ben de hala kafam yerde. En son geldik ayrilik çeşmesine ya o inecek ya Ben. . Durağin kalabaligindan yararlanip kaçayim dedim bir kişi bile kalkip da inmedi dedim oha herkes mi kadiköye diye? Bi anda o kalkti kapiya doğru yöneldi.. bi baktim ağzini oynatiyor şarki söylüyor. O an var ya dünyayi ver o anı değişmem vicdanım evrende tur attı geri geldi sanki... şarkı söyleyerek Gitti.. Sonra ismini unuttum Furlo tarzi biseydi sanirim 'Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla' sözü geldi aklıma... sustum indim gittim. ..

23 Haziran 2016 Perşembe

'Fare Neden Saklanır'

Sevgili dostlar... bugün ki yazımı çok severek beğenerek okuduğum ve filmlerini dizilerini izlediğim Burak Aksak abimden bir cümle alıntısı yaparak başlamak istedim. Isteyenler yazınin tamamını da okuyabilir... - Fare Neden Saklanır? Siz ne derdiniz bu soruya... cevap kedidir bir çoklari için... ama korkudan saklanır demiş doğru cevap olarak.. daha önce de mesnevi den bi hikaye anlatmıştım fare kediden kaçıyor korkuyor yaptıklarından dolayı ama başka manalar çıkıyordu altından.. simdi yazdıklarımında aslında başlıkla bi ilgisi yok dünya ile ilgisi var.. ve insanlarla.. artik huysuzluklar bir huy oluvermiş.. doğrudan uzaklaşılmış ki bizde yeni dünyada uzaklaşanlardanız. Kedi fare ilişkisinden kaynaklanıyor.. biz korkularımızdan kaçar olmuşuz yüzleşmeden, mücadele etmeden. Bunu başini kaldirip etrafa bakınca görüceksin ama o baş ya kendine ya da cok yakınlarina bakar olmuş. Annem dün köyden tanıdığı bi kadının çocuğundan bahsetti. Çocuk dedigim adam 30 35 yaşlarında ve adını 'ölü' koymuşlar yani kimlikteki adı ölü. Oha dedim nasıl niye flan Çocuk hasta doğmuş o yüzdenmiş ama hala yaşıyor ki nasıl uyuşturucu çeteleri flan içinde.. insan çocuğuna hasta doğduğu için ölü ismini koyup mücadeleden vazgeçmiş ama o ölmemiş. Onun bu adı koyulmasına izin veren nüfus müdürü de günümüz siyasetçileri gibi vesselam..

21 Haziran 2016 Salı

' 3 Günlük Dünyanın 3 Dakikası '

Değerli okularim.. bu sıcak istanbul günlerinde ramazan bir ayrı lezzetli oluyor vesselam.  Ama günler de geçiyor daha yeni bütlerim bitti de rahatladim tabi sonuçlari hepsi pek istediğim gibi gelmedi ama yapacak bir sey yok bu saatten sonra. Sinavlarim finaller bütler derken hayatımda başka bir boyuttan paralel zaman diliminden bakarsak ve ortalama yaşam ömrünü de 70 de tutarsak = 3 Günlük Dünyanın 3 Dakikası gitmiş oluyor arkadaşlar. Bu sadece son bi kaç ayda girdiğim sinav sürelerini kapsiyor. Yani günümüz dünyasinda bir şeyler yapabilmek için sürekli sinavlara giriyoruz ya bi bakın düşünün gerisini siz hesaplayın dostlar...

19 Haziran 2016 Pazar

'Neden Bir Dine İnanmalıyım Ki Sorunsalı '

Sorgulama neden inanman gerektiğini. Yoksa cehennemde yanarsin. Sorgularsan kafirsin. Yoksa imansiz misin?  Bir sohbete gittiniz diyelim... ve hocanin yanina gidip; bu dinin doğru olduğu hakkında bilgiye nasıl sahip olabileceğiz? Diye sorduğunda genelde cevap, evladim sen bir abdest al ve iki rekat namaz kıl zira şeytan sana vesvese vermekte der.. namaz kıldın ama yine aynı ve benzer sorular aklında.. birinin yaninda sorduğunda güzel kardeşim gel seni bi okuyayim ûfleyeyim der. Malesef çoğu müslüman da böyle..cevaplari yok. Ilk olarak bu zamanda yaşamiyor gibi hareket ediyorlar. Ikincisi ise sert oluşlari. Bunlarla karşilasan biri Islama nasil geçsin?  Geçmezlerse bu nedenlerden dolayi mantikli bir hareket. Çünkü inanan veya inanmayan bir cok kişinin aklında bu sorular vardir. Çoklari Kur'an benim zamanimdan değil ve ayrica kurallari çok sert derler. Simdi üniversiteye giden felsefe, psikoloji dersi alip Freud üzerine çalisan evrim üzerine çalisan ve modern avrupa filozofisi üzerine çalisan nasil olurda 1400 yıl önceki bir kitap benim sorularima cevap verir desin. Gerçekçi olalim. Fakat ne zaman ki Allah'n kitabini anlamaya çalıştığında farkeder ki bu sorular bu sertlikte değil. Kitap gerçekten de her yeni gün ile alakali. Bütün problemlerin cevapları,  sosyal, ekonomik, yada bireysel problemler. Ikincisi katı demiştik. Kitap ile daha da iç içe olunca anlarsiniz ki aslinda katı olan sert olan kitap değil insanlardir. Çünkü Allah Kur'anı rahmet olsun diye indirdi. Fakat bizde rahmet yok enteresan. Ve son sorun insanlarin sana cevap verememesi. Şeytandandir demesi... ama Kur'an der ki bizlere sorun ve eleştirilerinizi getirin. Dünyadaki hiç bir din beni eleştirin demez Islam dışında. Kendi kendime sorarken bu dini kitaplar "sadece inan ve eğer inanmazsan yanarsin diyor " ama Kur'an düşünün der... diğerleri ise düşünme iman et der...

17 Haziran 2016 Cuma

'Uyku'

Mutlu cumalar dostlar... bugün güne Uyku arasiyla başladik biraz konuştuk sonra uyku arasi geldi.. simdi ne anlatiyor diyeceksiniz bu çocuk... gün ortasında uyumaktan bahsediyorum ya işte uyku ile oluşan ayrılıktan. Ama en güzelini bir Özdemir Asaf ta buluyoruz  bir 'özlem'i..

Bir gece,
Gecede bir uyku,
Uykunun içinde ben...
Uyuyorum,
Uykudayim,
Yanımda sen..

Uykumun içinde bir rüya,
Rüyamda bir gece,
Gece de Ben. ..
Bir yere gidiyorum..
Delice.
Aklimda sen.

Ben seni seviyorum.
Gizlice,
El-pençe duruyorum,
Yüzüne bakıyorum..
Söylemeden,
Tek hece.

Seni yitiriyorum,
Çok karanlık bir anda,
Birden uyaniyorum.
Bakıyorum aydınlık...
Uyuyorsun yanımda,
Güzelce.

16 Haziran 2016 Perşembe

' Üniversite Hocalarının Patlatılmayı Bekleyen Egoları'

İlk defa böyle uzun bir başlık açtım arkadaşlar ama sorun büyük gerçekten. Sonra neden ülkede eğitim yüzdeleri düşük. Birileri okur akademisyen olur kendilerini bir şey zanneder. Çünkü sevgisizlikten, hiç ilgi görememekten. Buradan üniversitede okuyan arkadaşlarıma sesleniyorum. Böyle gereksiz derslerde inadına bırakan hocalara bir baksınlar. Ya yeni 20 li yaşlarda yeni hoca olmuştur kendini tatmin etme peşindedir, ya da gelmiştir 60 70 yaşına son günlerini de böyle eğlenerek geçiren tiplerdir. Ama her birinin haktan hukuktan haberi yok. İstanbul Üniversitesi hocalarından bahsediyorum özellikle. Ya sen ülkenin en iyi okullarından birisin biraz böyle hocalarla adını neden kirletirsin daha fazla. Adamlar göz göre göre bazı öğrencileri geçirip alanı olmasa bile diğer öğrencileri seçmeli aldığı için bırakmakta ya. Ramazanda sabahın 9unda gelmişiz 7 de evde çıkmışız üstüne diğer sınav da 3.30 da iken boş kağıt vermemizi istemişler resmen geçmeyin abi demişler. Bu tanımladığım hocalara uyan kriterde kendisi. Yazıklar olsun.. ülkeyi terk etme sebepleridir bunlar.. boş yere oksijenleri tüketenlerdir bunlar.. bir gün patlayacak o kendileri kadar şişman egoları ve o gün dünya daha iyi bir hal alacak..

13 Haziran 2016 Pazartesi

'Ramazan Sohbetleri 1'

Ramazan geldi, gidiyor... aslında giden Ramazan değil, o hep var, biz geldik gidiyoruz. Ne oldu Ramazan gelince hemen onun geldiğini televizyonlarda birkaç saatlik Ramazan programları var oldu yine.. iftar sahur özellikle biri var ki ne sorular ne sorular... en mantıklısı sorulması gerekenlerden; namazı bozan haller, abdesti bozan durumlar nelerdir? Orucun şartları, orucu bozan haller... gibi. Sanki her birimizin imanı tam da imanı bozan halleri durumları sormaz olmuşuz. Oysaki abdestin tutması için imanın bozulmamış olması lazim bence. Nelerdir peki bu bozan haller hepimiz biliriz aslında; kul hakkı yemek, emeği hiçe saymak, işi ehline bırakmamak, adam kayırmak,  işine ve tartısına hile karıştırmak, yalan söylemek, hırsa kapılmak, zulm etmek, büyüğü görünce dalkavukluk etmek, topluluk içine fitne sokmak, dostunu dahi kıskanmak... ee bi etrafımıza baktığımızda kendimize baktığımızda bunların ne kadar hayatımızda olduğumuzda görürüz.. sonra bırak abdesti namazı olmasın.. bunlara ek olarak erenlerin ulu atası  Ahmet Yesevi der ki;
Ağlaması göz boyar
Her gün ayağa kayar
Kendini adam sayar
Ahir zaman şeyhleri.

Başına sarık sarar
Kendine mürid arar
İlmi yok neye yarar
Ahir zaman şeyhleri...

12 Haziran 2016 Pazar

'Şişirilmiş Milli Takım'

Mutlu haftasonları sevgili arkadaşlar..şuan euro2016 daki milli takimimizin hırvatistan maçını izliyorum. Çoğunuz da izliyorsunuzdur. Ne kadar vasat bir takım olduğumuzu tekrar bize gösteren maçtır. Adamlar profosyonel bir sekilde hazırlanmış ve öyle de oynuyorlar. Çünkü futbol da bir iş olarak bakıp emek verip karşılığını alıyorlar. Ama biz şişire şişire bi hale getiriyoruz. Medya toplum çevre tekrar medya... sonra da böyle rezil ediyorlar. Oyuncular da formalar kadar şişirilmiş rezillikte. Kim tasarlıyorsa artık bunları. Emre mor giriyor takıma çocuk 18 yaşında profosyonel bi sekilde olduğu yerde görev yapıyor..Ama bizim yerli oyuncular kafa bir milyon. Gol atsak ta yensekde bir sistemin olmadiktan sonra zevk vermedikten sonra hiç katılma daha iyi...

11 Haziran 2016 Cumartesi

'Türkiye de Yasaların Uygulanamaması'

Hayırlı ramazanlar sevgili dostlar... okur sayısının da her gün değiştiği artıp azaldığını görüyorum ama günlük 300 kişiye ulaşmanında mutluluğunu yaşıyorum.. finallerde veremediğim sınavlarıma daha iyi çalışırken gördüm ki pek yasalara uyduğumuz söylenemez. Aslında bizim değil yargı kısmının pek çalıştığı söylenemez. Çünkü borçlar hukukunda da mesela işverenin sorumluluğu veya müteahitlerin sorumluluğu ile ilgili özellikle hiç birşey yapılmadığını yani bunlara bir müdahale edilmediğini görüyorum tabi şikayet varda da denmez milletimiz garip bir şekilde bana dokunmayan yilan 1000 yıl yaşaşin kafasında. İş hukuku da öyle mesela çocuklarin çaliştirilmasi kadınlar gerekli yönetmeliklere uygun çalıştırılmaması... bir çok şey sonra diyorum biz AB ye neden giremiyoruz.. hak vermeye başladım sizde bakınız hak vericeksiniz.

10 Haziran 2016 Cuma

'Teröre İnat'

Değerli okurlarım.. malumunuz bir kaç gündür hainler tarafından her yerde saldırı gerçekleşiyor. Bende bunlardan bir tanesine tanıklık ettim.. vezneciler saldırısında metrodan çıkmak üzereydim daha önce de yazdığım gibi.. o gün çok kızsak çok sinirlensekte elden bir şey yapmak gelmiyordu maalesef.. ve yine kızıp dururken Hz. Eyyüb'ün kıssasını dinledim tesadüfen.. Hz. Eyyüb (a.s) İshak (a.s) oğlu İlyas'ın evladındandır. Şam taraflarında bir çok serveti ve evladı var idi. Hz. Eyyüb hep bolluk içinde yaşardı. Ama her daim yoksunu gözetirdi. Hem serveti hem mezhebi boldu. Bu hal üzere 80 yıl ömür sürdü hazret. Derken geldi çattı sorun. Bir gün gece ailesi uyurken evi çöktü. Evlatlarına mezar oldu hanesi. Kalbi dağlandı. ama devam etti sorunlar. Bir sabah uyandı ki bütün vücudu çıban içinde kalmıştı. Kuzeyden, güneyden, doğudan, batıdan nice hatipler yaralarına derman bulamadı. Gün geçtikçe bütün vücudunu kapladı çıban. Ama dut yaprağı gibiydi Hazret. Nasıl ki dut yaprağı atlastan kumaşa dönerken şikayet etmez. Şikayet etmedi halinden bir an bile. Derler ki 18 sene boyunca vücudu bu yaralar içinde görünmez oldu. Tabipler çaresiz merhemler faydasız oldu. Bir gün karısı rahime geldi yanına..ey Eyyüb dedi, yetmez mi çektiğin bu çile bir dua et de Rabbin seni bu beladan kurtarsın. O karısı Rahime ki 18 sene boyunca bir nefes bile ayrılmadı yanından. İmtihan bir Hazrete olacak değil ya.. onun imtihanı da buydu. Hazret eşine cevap verdi; Ey kalbimin ışığı, bunu nasıl dilerim Allah'dan.. O ki bana 80 yıl evlatlarımla zengin bir hayat verdi. Şimdi az biraz zora koştu diye ona nasıl isyan ederim. Bekleyelim 80 sene böyle geçsin sonra arzu edersek talep ederiz der... İşte bizim bu terör belasıyla da çekeceğimiz zamanlara buradan bakmak sabır içinde olmamız gerek aynı zamanda  Şükür...

8 Haziran 2016 Çarşamba

' Neyin Peşindeyiz'

Biz insanların uğraşları çabaları çok garip. Daha dün ölüm bu kadar yakın olmuş iken hala bir şey olmamış gibi çabalar dururuz. Bu dünya daki değerimizin ne olduğunu kendimize sorduğumuzda ise bulunduğumuz yer statü makam para diye cevaplar bir çokları. Ama ölüm ordan da geliyor ki unutulsa da geliyor. Ama derdi bir de şuradan bakan anlar ki o da şudur ki Allah'n gözünde kendi değerini merak ediyorsan Allah'n dünyasında ne ile meşkul olduğuna bak. O zaman anlarsın dünya daki değerini o zaman anlarsın dün ölüm den bir kaç dakikalığına neden kurtulduğunu. Çok garip varlıklarız gerçekten. Uçaklarda oradan oraya buraya şuraya gidiyoruz.. yukarıdan aşqğidakileri olanları binaları köprüleri insanları görüyoruz. Bir toz tanesinden daha ufak olduğunu görüyoruz.  Işte değerimiz o iken.. bir şey gelmiyor kendimizi büyük görmeye devam edelim. Oysa ki karıncalar dan farkımız yoktur..

7 Haziran 2016 Salı

' 7 Haziran Laneti '

Merhabalar arkadaşlar çok enteresan üzücü bir gün yaşadık bugün malesef. Bende o olayin olduğu yerin tam ortasindaydim. Kendi adıma bir kaç dakikayla kurtulduğum ama başkaları adına bir kaçiş kurtuluş olamadi malesef. Sabah 9 da sınavım vardı 7 de uyandım bir kaç dakika kendime geleyim derken deprem oldu 07.06 da 2sn sürdü ama sandım apartmana kamyon falan girdi öyle bir sarsıntiydi bursa da olmuş biz de etkisi öyle oldu ve çoğu kişide hissetmemiş. Evden ciktim metroya binerken cüzdanımı evde unuttuğumu farkettim 07.20 de eve geri döndüm cüzdanımı aldım 07.50 de maltepeden metroya bindim. 08.35 de ise marmaradan indim her istanbul üniversiteli öğrenciler gibi vezneciler metrosuna geçtim. 08.40 da vezneciler 6 katli bi metro durağı ilk katı geçip ikinci kata dönerken sağlam bi ses geldi birinci kattaki merdivenler tavan falan yere düşmüş ama biz o sira metroyla ilgili bi sorun sandik ve devam ettik. Cikişa gelince oranin da çöktüğünü gördük polisler ve güvenlik görevlileri cikmamiza izin vermiyordu. Arkadasim cikmayalim falan derken Ben çantamı başima bağladim ve koşarak çıktım arkami bi döndüm polisler çatişiyor hemen uzaklaştım etraf cam pencere duvar hep yerlerde bomba olduğunu metrodan çıktığımızda anladık..insanlar ağliyor kaçıyor polisler ambulanslar geliyordu.. daha önce sultanahmetteki patlamada tramvaydaydim bunda ise metroda hayırlısı artık...

6 Haziran 2016 Pazartesi

'Çağırayım Mevlam Seni '

Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlam seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlam seni

Sular dibinde mahiyle
Sehellerde âhú ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlam seni

Gökyüzünde İsâ ile
Tur dağında Musâ ile
Elimdeki Asâ ile
Çağırayım Mevlam seni

Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya'kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlam seni..

    Yunus Emre

'Teravih 1'

Iyi geceler değerli okurlar... bugün bu yıl ki ramazan ayının ilk teravihini kıldık. Küçüklüğümden beri gittiğim cami ye gittim yine. Mahallelerde ki evler çoğaldıkça camilerin cemaatleri de değişti haliyle. Bugün bir baktım tanıdık yüz sayısı 10 kişiyi geçmiyordu bi yandan üzüldüm dedim neredeler acaba..belki de geçen yıl Bugün yanımda duran bir amca Bugün yoktur artık dedim kendi kendime ve üzüldüm. Küçüklüğümde gelirken şişmandım çok terliyor bunalıyordum. Bugün yanımda ayni benim eski halim gibi 10 yaşlarinda bi çocuk vardı onu gördüm bu sefer de o yaşlardaki anılarım geldi. O da çok terlemişti. Ben de onun yaşlarinda iken yine o camiye Kur'an kursuna gelirdim. Bir  de baktım ki o kursa geldiklerim den de kimse yoktu. Hüzünlendim ama ramazan ya ister inan ister inanma ister oruç tut ister tutma.. ama Bir kere inanarak tuttuğunda çok lezettli bir tat alıyorsun dünyadan.. hadi dostlar hayırlı ramazanlar...

4 Haziran 2016 Cumartesi

Herkesin Derdi Kendine, Dünyanınki de Hepimize

 Ne dersek diyelim, ne iddia edersek edelim, dünya gerçekten çekip gitmeden çok öncesinde terk ediyor bizleri.
Daha önce de en çok meraklısı olduğumuz şeylerden, günün birinde artık git gide daha az söz ediverir oluruz, ille de konuşmak gerektiğinde ise zorlanırız. Hep kendi sesimizi duymaktan gına gelmiştir... Kısa keseriz.. Vazgeçeriz.. Otuz yıldır konuşuyoruzdur zaten.. Haklı çıkmayı bile umursamamaya başlarız. Zevkler arasında kendimize ayırdığımız o küçük yeri bile koruma arzusunu yitiririz. Kendimizden iğreniriz. İnsanlar o boktan anılarından, çektikleri sıkıntılardan bir türlü vazgeçmek istemezler ve ne yaparsanız yapın bunun dışına çıkmalarını sağlayamazsınız. Ruhlarını böyle oyalarlar. Bugün yaşadıkları haksızlıklardan intikam almak için geleceği bokla sıvamaya uğraşırlar kendi içlerinin derinliklerinde. Hem adil hem de ödlektirler aslında. Doğaları budur..
Boşuna heveslenmemekte yarar var, insanların aslında birbirlerine söyleyecekleri hiçbir şeyleri yoktur, acılarını anlatırlar, bu böyledir. Herkesin derdi kendine, dünyanınki de hepimize.



Louıs- Ferdınand Celıne

2 Haziran 2016 Perşembe

'Dünya Ne Hal Aldı'

Dünya ne hale geldi böyle ya insanlar ne hale gelmiş arkadaş. Metro da önümde bi abi gazetesini okurken bir sayfası bana dönüktü bi göz gezdirdim neler oluyor dedim ya yine bi yerlerde görüyorduk haberlerde ekşi de falan ama bu başka bi his verdi. Tecavüzler, eşlerini öldüren kocalar, az da olsa kocalarını öldüren eşler, çocuk istismarları, çocuklari kaçıranlar, sayfanın diğer yüzü de yeni yat almış birinin reklamı yeni ferah evler yeni model arabalar yeni yüzler ya aynı gazete sayfalarına dönmüşüz. Of işte böyle..

1 Haziran 2016 Çarşamba

'Parasız Hayat Daha Güzel'

Paranın ne olduğunu bilene kadar daha güzeldi. Ne zaman ki para gerçek anlamda ne olduğunu gösterdi, öğretti Hayat cok bok oldu ya. Çocukken ne olduğunu bilmiyordum bilmiyorduk daha güzel geçiyordu zaman tabi ben kendi tarafımdan bakıyorum. Allah kimseyi aç susuz barınaksız bırakmasin öyle yoksulluk çekenler için para ihtiyaç. Suan benim de malesef ihtiyaç duyduğum bisey. Ama ne olduğunu bilmeden eğlenmenin yada ne bileyim tadı farklı oluyordu. Mesela şöyle bir örnek vereyim. Ben 10 12 yaşlarımda cevizli bağ spor kulübü vardı onun altyapısına gittim futbola. Çok yetenkli olduğumu hem hocalarim hem çevremdekiler söylerdi Ama tek sorun kilom idi. Baya bi kilo vardı. Hoca sürekli babamla annemle konusur diyet diyet verir biraz uygular bozardım. Bi zayiflasam cok farkli olacağını söylerdi Yaşar hocam. Aksamlari idmandan çıktıktan sonra yol güzergahım üzerinde köfte arabasıyla köfte ekmek satan bi amca vardı. Orada hem evden hem kulüpten uzak diye her antreman çıkışı bi ekmek arası yaptırır yürüyerek yer minibuse gider bir de evde yerdim. :) Ama arkadaşlar o köftenin tadı hic bi yerde yok inanın. Bi gün arda turan da instagramında aynı bu şekil bi anısını paylaşmıştı. Şuan en kaliteli en iyi yerlerde yesem de o ekmeğin tadı yok diye. Paranın neden bir önemi yok iste but yüzden. Şuan onu öyle hesapliyoruz ki ihtiyat sebebiyle olsun spekülasyon sebebiyle olsun yatırım için olsun bu yüzden bizi benliğimizi almış götürmüş. Bi geçtiğimiz yıllara bakın bu kadar elimizin altında bir şey yoktu belki bu kadar gezip göremiyorduk belki ama daha temiz daha gerçekti her şey. Bir kaç yıl hatta belki de bir kaç ay öncesine kadar bende öyleydim ama artık farkettim ne halt olduğunu. Babam sürekli derdi olum umursama parayı bu kadar bugün var yarın yok Allah sağlık versin yeter derdi. Artık demiyor gerek kalmadı çünkü. Onsuz yaşanmıyor belki hatta yaşanmıyor harbidende ama onu çokta umursamadan yaşanıyor tadı daha bi güzel oluyor. Parasız mutlu günler dostlar.