Hürriyet

22 Ocak 2017 Pazar

'D.Trump Sonrası Dünya'

İyi akşamlar sevgili okurlar, baya bir zamandır yazmak istediğim çok durum oldu ülkemizde ve dünya da. Ancak kısmet olamamıştı bir türlü. Bunlardan bazıları; İslam Deklerasyonu, Ekonomik gelişmeler, ABD seçimleri, Gezilerimden edindiğim tecrübeler, Hayatın Anlamı, Başkanlık sistemleri vs. gibi konular. Bunlara ee şimdi seçim oldu kazanıldı binlerce yorum yapmak yerine sadece bir kaç mekanizmadan ele alacağım. Ki ülkemiz için D. Trump söylemleriyle gerçeği göremeyiz bilemeyiz H.Clinton dan daha iyi durumda ki hiç değilse ypg ile birlikte hareket edeceğiz gibi bir söylemde bulunmuyor. Ki bunca anket çalışmaları, ülkemizde ki isim vermeyeceğim bazı araştırma akademik araştırmaları bile anlam veremediğimiz bir şekilde Clinton taraftarlığı yapıyorlardı anca abd seçmenleri artık Trump'ın; bu politikacılar size yalan söylüyorlar bu komediye bir son verilmeli diyerek çıkıştığı üstelik kendi cumhuriyetçi adayları da bunlarla aynı torbaya koyarak bir farklı izlenim bıraktı. Ve şuan olanlar ne ise o olacaktır demiştir kendisi dışında bir seçim kararı çıkması sonucunda. Bunlar bazı etkenlerdi seçmen üzerinde.  Şimdi o yüzden çok yorum yapmak yerine iki durum söz konusu seçmenlerin farklılık istediği birincisi; statüko yani sistem değişikliği, ikincisi büyük krize sebep olan mortgage. Bunları vergiler üzerinden halka ağır sonuçlar doğurarak devam etti ki seçmenler bu iki etkeni net bir çözüm ile kafasında belirledi. Şuan ki duruma gelirsek dünya ve türkiye'nin bazı beklentileri var varsayımları var onlar da Trump'ın söyledikleri. Mesela bunlardan bir tanesi; devletin küçülmesi gerektiği konusudur. Bu düşünce biz dahi her insanı etkileyecektir. Bizim için özellikle son günlerde örtülü bir döviz krizi aşamasında Trump'ın söylediğini iki el üzerinden temenni ediyoruz ki onlarda; dolarımız çok değerli ve diğer ülkeler bunu bildiği için abd'yi çöp mallarla sahte mallarla dolduruyorlar. Ben buna izin vermiyeceğim, bizde mal üretip onlara satmalıyız dedi. Ve gerekirse para birimimizi değersizleştirmeliyiz. Bir diğer taraftan ABD merkez bankası faizleri bilerek arttırmıyor, çünkü Clinton'a yardım etmek istiyorlar, oysa ki faizlerin hemen artması lazım. Ama faizlerin arttırılması demek paranın değerlenmesi demek. Şimdi elimizde iki tane Trump oluyor birincisi, değersizleştirelim diyor diğerinde arttırıp değerli kılalım diyor. Bu durumda bizim faydamıza olan birinci durum yani değerinin artmaması. Çünkü Çin gibi bir arz sunan var ve her yeri ele geçirmiş durumda. Trump; Abd yi kopyalanmış mallarla doldurmayacağım diyerek Çin'e karşı durumunu açık ve net koymuştur. Bu durum doların değersizleşmesi diğer para birimlerinin Tl gibi biraz daha dengeye gelebileceği beklentisini sunabilir. Ayrıca genişlemeceli bir ekonomik politika güdeceğini söylüyor ve bunun için 500 milyar dolar yatırımın olacağını belirtti. Bu durum bütçe açığına sebep olacaktır. Büyüme olacak oradan gelen parayla açık kapanacak. Vergiler düşecek beklentiler çift vergiler sorunlar serbest piyasa ekonomisi demek kaos demek arkadaşlar. Ama mart ve nisan daki fed kararlarını bekleyeceğiz ve göreceğiz önemli olan bu. Faiz arttırmaya gidecektir ki gidecek bunun sonuçlarını göreceğiz daha biraz sıkıntı demek ama uzun vade de Trump ile bunlar düzelecektir. Ki ekonomi politikalarını ifade ettiği gibi yaparsa. Ayrıca siyasi olaylardan ötürü Trump, Clinton'a göre daha iyimser durumdadır. Fed'in faize 0 a indirme durumunu bir ümid olarak bekliyoruz bu durumda Çin'in ne kadar arz edeceğine bakıyor ve bu durumda bize küresel dünyayı tekrar çürümüş tepside sunuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder