Hürriyet

22 Ocak 2016 Cuma

Garip Hikaye'm 2

İyi akşamlar arkadaşlar,
Bugün bütlerimiz bitti artık biraz dolaşayım kahve içeyim yanına sigara yakayım diye çıktım yola. Kabataş a giderken fındıklı da indim sahile geçtim oradaki çaycı dan bir çay aldım sigaramı yaktım ve banka oturdum. Biraz zaman geçti hafifçe kar yağmaya başladı, çok net ve açık bir şekilde her kar tanesini ayrı ayrı görebiliyordum. Tam o sırada eski bir yüz çıkageldi karşıma. Çocukluğum zamanında, hani mahallenize akraba misafirliğine, ziyarete gelen kız vardır ya aynı zamanda çocukluk aşkınızdır o geldi. Mimar Sinan da güzel sanatlar bölümündeymiş yeni öğrendim. Neyse birbirimize baktık bikaç dk sonra tanıdık birbirimizi. Konuşmaya başladık sohbet ettik ve sohbete devam ettik. Bir süre sonra artık seslerimiz de yarı solmuş, tozpembe bir gizin katabileceği bir içtenlik ve sevecen bir teklifsizlik vardı. Alçak sesle tatlı tatlı konuşarak, geçmişten, unutulmuş anılardan, mahalleden, oynadığımız sekseklerden, 9 taşdan, saklambaçlardan, o zamanlar da vakit geçirdiğimiz sokaktan birbirimize verdiğimiz o küçük masum aşk nidalarından söz ederken, o sıra da sohbetimiz de de ara ara kahkahalar atarak ortamı ısıtıyorduk. Sonra o yitik efsaneler gibi yüreğimizde susup kalmış eski hikayeler, toza boğulmuş anılar harekete geçerek yavaş yavaş acıtan ve yorgun bir ayine dönüşünce, ölüp gitmiş gençlik aşklarının tınıları, sohbetimize derin, neredeyse kederli bir ciddiyet kattı...

Not : Fotoğraf da ki çocuk yiğenim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder