Hürriyet

1 Ocak 2016 Cuma

Hikayemizin 'başlangıcı ve sonu'

Bu kaltakla aynı mahallede büyüdük Mevlanakapı'da ve babası zabıtaydı. Alkolik hasta bi adamdı rahmetli, erkenden de gitti zaten. Bu da anasıyla yoksul, perişan.. Bizim tuzumuz kuruydu, hacı babam yapmış bi şeyler. Bi de zagor vardı. Bizim eski evin kiracısının oğlu. Babası filmciydi yeşilçamda. Cepçilik, arpacılık, her yol vardı itte, ama sevimli, yakışıklı oğlandı. Bizimkini aşık etmiş kendini. Ben efendi oğlanım, okul mokul takılıyorum o zamanlar. Öylece büyüdük gittik işte. Ne bok varsa hep askerliği beklerdim. Dört sene kaldı, üç sene kaldı... Sonunda o da geldi gittik. Bizde herkes bunu bekliyormuş; gelir gelmez yapıştılar yakama. Ev düzüldü, kız bulundu, çeyiz falan filan... nikahlandık. İki taksi bi dükkan verdi peder. Dükkanda koltuk moltuk satardım. Bi gün orospu çıkageldi. Hiç unutmam, görür görmez cız etti içim. Böyle basma bi etek dizine kadar, çorap giymemiş üstünde açık bi bluz, saçlar maçlar... pırlanta anlayacağın. Şunun bunun fiyatını sordu, dalga geçti benimle. Kanıma girdi o gün. Tabii taktım ben bunu kafaya. Ertesi gün bi soruşturma.. dediklerine göre yemeyen kalmamış mahallede ama asıl zagora kesikmiş. Zagorda kaftiden içerde o sıra. Bi gün, süslenmiş püslenmiş, zırt geçti dükkanın önünden yazıldım peşine. Tuhafiyeciye gitti, pastaneden çıktı: minibüs, otobüs, geldik sağmacılar'a benim içimde bi sıkıntı.. işi anladım tabii: zagoru ziyarete gidiyordu.Bi tuhaf oldum, piçi de kıskandım. Uzatmayalım çaresiz evlendik ötekiyle. O ara zagor içerden çıktı. Sonra bi duyduk; kaçmış bunlar altı ay mı bi sene mi kayıplar. Hep rüyalarıma girerdi orospu. O gün dükkana gelişini hiç unutmadım. Benim hatuna bile dokunamaz oldum sonra bi daha duyduk ki iki kişiyi deşmiş zagor; biri polis, ikisinin de gırtlağını kesmiş. Karakolda beş gün beş gece işkence etmişler buna. Arkadaşlarının öcünü alıyorlar kaltağa da öyle... Öncü öldü dediler zagora sonra komalık. Ankara'da oluyor bunlar. Bizim ki bi gün çıkageldi mahalleye. Zagor içerde, en iyisinden müebbet. Bi sabah dükkana geldim, baktım bu oturuyo, önce tanıyamadım.Anlayınca içim cız etti, cız etti de ne ? tornavida yemiş gibi oldum. Çökmüş, zayıflamış, bembeyaz bi surat... ama başka güzel orospu. Orhanın şarkıları gibi. Kalktı böyle dimdik konuşmaya başladı: dedi para lazım, çok para. Zagora avukat tutacakmış ilerde öderim dedi. Esnafız ya biz de 'nasıl'? diye sormuş bulunduk. Orospuluk yaparım dedi, istersen metresin olurum, içime birşey oturdu ağlamaya başladım, ama ne ağlamak! İşte o gün bi inandım orospuyla tam 20 yıl geçti. Uzatmayalım zagora müebbet verdiler, ama rahat durmaz piç! Ha birini şişledi, ha firara teşebbüs; o şehir senin bu şehir benim, cezaevlerini gezip duruyor, orospu da peşinden. Sonunda dayanamadım: bende onun peşinden... önce dükkan gitti, arkasından taksiler, karı terk etti, peder kapıları kapadı. Yunus gibi aşk uğruna düştük yollara. İş bilmem, zanaat yok. Bu tınmıyo hiç. İlk yıllar ufak kahpeliklere başladı, sonra alıştı. Gözünü yumup yatıyo milletin altına. Gel dönelim diye çok yalvardım, evlenelim, pederi kandırırım, zagora bakarız; ama yok. Kancık köpek gibi izini sürüyor itin. Ne yaptı buna anlamadım. Kaç defa dönüp gittim İstanbul'a. Yeminler ettim, doktorlar hocalar kar etmedi. Her seferinde yine kendimi onun yanında buldum, bir keresinde döndüm, biriyle evlenmiş bu hamile... Beni abisiyim diye yutturduk herife. Nedense rahatladım, oh dedim kendime kurtuluyorum. Bu da akıllanmış gözüküyor, yüzü gözü düzelmiş. Çocuk diyo başka birşey demiyo. Sonra zagor rahat durmuyo bi isyan çıkıyo kaçıyor hapisten. Orouspu da duyar duymaz peşinden ee kocası da peşinden. Diyarbakır'a kadar kovalamaca orda yakalıyor ikisini de ama adam delikanlı çıkıyor birşey yapmıyor bunlara. Sonra geri gidiyor bırakıyor onları bende malımı biliyorum Diyarbakır'da surların altında bi gecekonduda buldum bunları. O gece oturup düşündüm, oğlum .... dedim kendi kendime yolu yok çekeceksin isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle yol bellii eğ başını, usul usuk yürü şimdi. İşte o gün bugündür usul usul yürüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder