Hürriyet

6 Ocak 2016 Çarşamba

Perdenin arkasından Kıskanmak!

Aşk üzerine anlatılmış çok gerçek hikayeler ve masallar vardır. Her biri de kavuşamamıştır. Çünkü aşığın ah etmesi gerek yoksa o aşık değildir yoksa o aşk dan bahsedemez. Başlık üzerinden gidelim. Aşk sevgiliye kavuşmak mı, kavuşunca mı aşk olur yoksa kavuşamayınca mı. Çünkü eskiler derki kavuşursan meşk olur kavuşamazsan aşk olur. Bilmiyorum sizce nedir? Şöyle birkaç şey söyleyebilirim. Yalnız başına oturunca veya bir toplum içinde oturunca ordasın ama aklın ruhun başka bir yerdeyse aşk olur. Burda ki aşka sadece dünyevi aşkı gözüyle bakmayın. Arayan neyi arıyorsa aşk odur. Şimdi konu dan konuya atlayacağım ama şunu da anlatmam gerek bu tamamen düşüncem dışında gerçekleşti. İbrahim Ethem Hz. vardır bilen bilir. İbrahim ethem her namazı kılışından sonra Allah'a yalvarırmış Ya Rabbim benim içimi ruhumu kalbimi sana aç gönlümün gözünü aç ki gerçeği artık göreyim. Her zaman sarayın da has odasın da namaz kılarken hep ağlayarak yalvarırmış. Neyse bir gün tahtında uykuya dalmış, bedeni uykuda ruhu uyanık imiş. Sarayının çatısından o sıra bazı sesler gelmiş ve İbrahim Hz. uyanmış bir de bakmış ki has odasının çatısında bir adam gezer durur imiş. İbrahim Hz. şaşkın sen ne yapıyorsun orda demiş. Adam da ben aşağı köyde çobanım kuzularım buraya kaçtı onları ararım demiş. Bunu duyan İbrahim Ethem gülmüş be hey sen deli divane misin çatı da kuzuların olduğu nerde görülmüş öyle şey olur mu. Çoban asıl sensin divane deyince İbrahim Ethem şaşırmış ve kızmış. Çoban devam etmiş sözlerine: Sen burada sıcak yatağında tahtında Allah aşkını ararsın da deli divane olmazsın ben mi olucam. Bunun üzerine İbrahim Ethem uyanır ve ağlayarak bitap düşer kendini vurur yollara... Yine ayrı yerlere gitti hikaye böyle bir kıssanın üzerine bu hikaye yi anlatıp aklınız karışmasın daha sonra 'perdenin arkasından kıskanmak' yazıma devam ederim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder