Hürriyet

15 Mart 2016 Salı

Arakiyeci İbrahim Ağa

Arkadaşlar..merhabalar. Bu günlerde pek yazasım olmasa da, biraz kafayı başka yerlere çekmek biraz dertlenmek, biraz vay be demek için bazı şeyler yazıp hem kendimi hem sizleri bir kaç dakikalığına malum olanlardan uzaklaştırmak gerektiğini düşünüyorum. Bir arakiyeci ibrahim ağa var arkadaşlar, surların dibinde de istanbul da arakiyeci ibrahim ağa diye camii var hatta o yaptırmış. Bu caminin yapılma hikayesini anlatmak istedim sizlere.. Arakiye demek takkecilik demek yani şapka işte onlardan yapıyor. Ama hep hayali bir camii yaptırmakmış. Hanımına dermiş sürekli hanım keşke bir camii yaptırabilsek keşke, hanımı da bey ilk önce aç karnımızı bi doyuralım dur hele demiş. Ama niyet işte.. neyse bir gün arakiyeci ibrahim ağa bir rüya görmüş..rüyasında kendisine demişler ki ey ibrahim kalk bağdata git oradaki nehir kenarın da bir üzüm ağacı var, o üzüm ağacının en üstünde kiler senin hakkındır git al ye onları diye.. İbrahim ağa uyanır hayırdır inşAllah der.. sonra aynı rüyayı bir kaç kez daha görünce hanımına anlatır ve der ki hanım ben oraya gideceğim. Hanımı dur bey bir rüya için  o kadar yol gidilir mi falan derken İbrahim ağa, hayır bu rüyada bir iş var gitmeden rahat edemem der ve yola çıkar. O zamanın yolculuğu aylar sürecek neyse. Yola çıkmış bağdata varmış bakmış ki hakikaten orada ağaç, biraz şaşkın bir halde yaklaşmış bir de bakmış ki en üstte de üç salkım üzüm iyice şaşırmış ve zıplayarak onları almaya çalışmış. Bir denemiş yok iki denemiş yok alamamış bir türlü.. o sırada oradan geçen bir bağdatlı bu ne yapıyor böyle diye merak etmiş ve gitmiş yanına. Selamlaşmışlar falan bağdatlı ya sen napıyorsun burada falan derken..ibrahim ağa üzüm canım çekti onları almaya çalışıyorum demiş..bağdatlı üzümler yerlere sarkıyor onlardan neden almıyorsun.. İbrahim ağa şu üsttekiler dikkatimi çekti daha bir lezzetli göründüler falan demiş lakin bağdatlı hayır demiş var bunda bir iş hele bir anlat bakalım.. sonra ibrahim ağa rüyasını anlatmış böyle üst üste aynı rüyayı gördüm burada benim kısmetim var dedim ve geldim ama yok bir şey demiş. Bunun üzerine bağdatlı ya sen onca yolu bu üzümler için mi geldin..ben yıllardır bir rüya görürüm İstanbul da surların dibinde bir arakiyeci varmış onun evinin bahçesinde gömülü külçe külçe altın varmış..rüyamda yıllardır bunu görürüm de gitmem sen bunun için gelmişsin falan derken..İbrahim ağa selamını vermiş hemen uzaklaşmış oradan..anladı ki kısmeti evinde bahçesinde.. gelmiş evine kazmış adamın bahsettiği yeri bir de bakıp görsün ki dediği gibi külçe külçe altın.. İşte o surların oradaki Arakiyeci İbrahim Ağa Camii nin yapılma hikayesi budur arkadaşlar.. iyi akşamlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder