Hürriyet

25 Mart 2016 Cuma

Bazen

Bazen kelimesi ilkokul da hatta lise de bile bazılarının bazan diye telaffuz etmesiyle beni gülümsetirdi. Şuan aslinda sabah kalktğım da yola çıktığım sıra da gördüğüm bir şey üzerine yazacaktım ama bir anda kütüphanede derslere bakmaya ara verince içimden dedim ki; bazen dünya güzel aslında.. Sonra bu bazenler biraz arttı.. ve devam ettim; bazen çocukluğumuzda ki o anıları hatırlasak o masumiyeti, bazen yine saklambaç oynasak, bazen yine tekrar her gün buluşsak o sokaklar da, bazen yine sonra dan düşününce keşke yapmasaydık dedigimiz şeyleri yapsak, bazen hatırlasak, bazen sadece baksak, bazen sadece sussak, bazen gülsek öyle boş boş, bazen kitaplar arasında kaybolsak, bazen üstad Necip Fazıl olsak, bazen çok ayrı karakterler ama Nazım olsak, bazen koşsak, bazen ağlasak karşı karşıya, bazen vapur da simit atsak martılara, bazen takip etsek birbirimizi gizli gizli, bazen büyük ada da roma dondurması alsak ve o erise elimize doğru, bazen gitsek birbirmizden uzaklara doğru, bazen bir cenazeye denk gelip o musalla taşında bir gun bizde olucaz diye düşünsek,  bazen annemizin elini öpsek sarılsak sıkı sıkı, bazen babamız sırtımızı okşasa, bazen kardeşlerimiz içeri girse elinde ramazan pidesi ile, bazen kırılsak sevdiklerimize, bazen yalnız kalsak, bazen kaybolsak, bazen yolda yürürken 30 yıl sonra bir arkadaşla karşılaşsak, bazen sevginin değerini bilsek.. hadi iyi akşamlar arkadaşlar :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder