Hürriyet

20 Mart 2016 Pazar

'Bir Ayrılış Hikayesi'

Erkek kadına dedi ki,
-Seni seviyorum.
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp,
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki,
- Seni seviyorum.
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki,
-Baktım,
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam,
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana,
Ve ben artık,
Biliyorum.
Toprağın-
yüzü güneşli bir ana gibi,
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim,
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin..
beni bırakarak.
Kadın sustu..
Sarıldılar,
bir kitap düştü yere,
kapandı bir pencere...
Ayrıldılar.

                         Nazım Hikmet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder