Hürriyet

1 Mart 2016 Salı

En kötüsü

Bugün sabah 8buçukta ki derse gidebilmek için 7 de kalktım ve 7.15 de evden çıktım. Şimdiye kadar bu derse 2.ci defa giriyorum arkadaşlarla ders paylaşımı yaptık o yüzden böyle bir sonuç çıktı. Neyse metro da giderken bir kaç durak geçtikten sonra saçları senin gibi kokan biri geldi girdi. Sen olmadığını biliyorum ama senin saçların gibi kokuyordu. En kötüsünün o an seni hatırlamaya  çalışmak bunun için çabalamak olduğunu anladım. Unutmamak için çaba göstermek ne kadar kötüymüş. Bir an için bakışını, sesini, yüzünü, kokunu, dokunuşunu hatırlamak için kendimi zorladım. Gittim o kızın peşinden marmaraya geçmem lazımdı ama kadıköy e gittim o merdivende durdu bende durdum, o merdivene gelmeden bekledi bende bekledim , dışarıya çıktık o bekledi bende bekledim..bi süre geçti dolmuşa bindi, bende gittim vapura bindim. Okula geldim derse girdim ve hoca ilk defa tam Ben geldigimde yoklama aldı bu da böyle bi ayrıntıydı. Sonra ara verdik, bir kahve aldım, bir sigara yaktım. En kötüsü böyle işte..

Not: m9 da dersde :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder