Hürriyet

10 Şubat 2016 Çarşamba

Çay'ın Hikayesi

Arkadaşlar iyi geceler diliyorum.. konulardan konulara atlıyorum sürekli seri olarak yazdıklarımın devamını bir türlü zaman bulup yazamıyorum, ama devamı gelecektir hepsinin. Gelelim bu yazıma, bir hikayesi yok aslında çayın sadece anlamı var işte demlik gelindir falan derler ama ben aklımdan geçenleri söyleyeceğim şuan. Ülkemizde her şeyler herkesimin sınıfın farkı gözetmeksizin evinde bulunan yegane ortak şeylerden biridir. Bu yüzden her türlü anlam yüklenebilir, o yüzden çayı içerken onun keyfini çıkar veya çayı içtiğin için bilmem ki bi çok şükür de mesela. Çay öyle bir şey ki efkarlı olup da içersin, sevinçli mutlu olup da içersin. Yemekten sonra da tatlıyla da sadece keyf olarak da içersin. Bazı yerlerde 8 tl dir çay ki şaşırma oha deme bu kardeşin o gaflete bir kaç kere düşüp 8 tl bir bardak çaya verdi ama yine de sonrasında çok şükür dedi garipçe. Çayı annenle babanla dostunla sevgilinle ve yalnızlığınla bile içersin. Cemal Süreya'nın dediği gibi iki çay söylemiştim biri açık, keşke sırf bu yüzden sevebilseydim seni. Yada bir çay çek diye bağırırsın ismail abi gibi. Bazıları da çayı derman için içer, bazı yerlerde de ibadetten sonra iyi gider onsuz olmaz derler. Çay dervişledir derler derler de derler. Yada, ama bu kente gelirsen unutma beni ara, sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım mı dersin Osman konuk gibi. Uzun lafı kısası dostlar çay mühim, çay önemli vesselam..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder