Hürriyet

9 Şubat 2016 Salı

'Şaire'

Arkadaşlar herkese iyi geceler diliyorum. Gün bitmeden bugün ki yazımı yetiştirmeye çalışmam lazım. Yoğun bir kaç gün yaşıyorum şu sıralar. Neyse Şaire adlı yazımda çok değerli birinin yazılarına yer vermeyi düşünüyorum. Kendisine böyle bir talepte bulundum o da kabul etti. Farklı biri farklı bir dünyası var, garip biri ya ben ona hafız diyorum mesela garip yani eğlenceli falan :) Neyse bu kişi uzun vadeli bir süreçte kitap yazmayı düşünüyor ve Allah nasip eder inşAllah diyorum bakalım. Şuan yazacağım yazıyı kendisi bir kaç dakika içinde yazdı, bu ne ya bende yazarım diyebilirsiniz ama yazıları gerçekten düşündürücü okuyup merakla bekleyeceğinizi düşünüyorum..

     Masanın başında bıraktığı bardaktan ötesini göremiyordu kadın. Sessizliğin sesini dinlerken kalbinin o ince tiz sesi, güzel masal. Dinlenebilir bir hikayenin en güzel yazarı olabileceğine inanmıştı. Bardak diyordum, görüş açımda bulunan bardak. Dokunsam kırılacak, paramparça işte. Uzayda giyebileceğim bir elbise dişmişti kendine. Küçük hayal dünyasının büyük kadını, sorsan hayal kurmayı bile sevmiyor. Gene çok konuştum. Neden anlattığımı bilmediğim uzay elbisemi giyip sokağımı dönerken karşılaştığım o kendimi sevmeye gideceğim. İnsanlar bana tuhaf tuhaf bakacak ve ben sevineceğim. Çünkü ben, hepsinden başkayım. Yazarken yaşayan o kadın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder