Hürriyet

24 Şubat 2016 Çarşamba

Cemre'nin Düşme Anı

Size hayalimdeki Cemre nin düşme anını anlatacağım. Sen istersen bu cemreye yağmur de, istersen kar, istersen güneş ışıgi, istersen sonbahar da ağacından düşen yaprak, istersen bulut, istersen oksijen, istersen gözyaşi, istersen tebessüm... Benim hayalimdeki cemreye Ben dahil sizde kimse de göremez. O gökyüzünden çikar gelir, ince bir rüzgar esintisi ile hava da yavaş yavaş kendini bırakır,  bir o tarafa bir bu tarafa uçarak ama düşme halinde gelir gökyüzünden bizlere. Bunlardan bir tane yok ha onu söyleyeyim,  milyonlarca hatta milyarlarca var. Gözlerimi kapatip yukarıya baktığımda sanki tenime değecekler gibi hissediyorum. Ama çok uzaklar, fakat bazilarina ise nefes kadar yakinlar. Nasıl bir his der isen teninize bir su damlaciginin yazın en kurutucu sıcağında düştüğünü düşünün. Saniyorum ki öyle bir his bu. Bu Cemre öyle bir sey ki bir kişi düşünün hayata gözlerini yumdugu anda o kisinin üzerinde olur ve tenine değer ve o cemreyi o ailede ki herkes görür ama onlar hissedemez. Ve daha da kötüsü bu Cemre öyle bir şey ki bir kişinin kalbi kırıldığında,  gönlü yaralandiginda gelir tam gönlünün üzerine değer dokunur ve orada yara yapar kim gelirse gelsin o yara orda kalir ama kabuk bağlar. Sen bu cemreye ne dersen de benim hayalimdeki böyle bir şey belki de bir melek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder