Hürriyet

19 Şubat 2016 Cuma

'Yunus Emre'

Yunus durur benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni.

Yunus Emre çok değerli bir halk ozanı. Çok değerli bir eren, derviş, aşık. Aşkı bir de ondan görmek gerek.. lakin kendisinin gariptir ki osmanlı zamanın eserlerinin okutulması da okunması da yasaklanmıştır. Özellikle Kanuni dönemimde Kadı Ebu Suud efendi tarafından şu dörtlüğü üzerine yasaklanmıştır:

Cennet cennet dedikleri,
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları
Bana seni gerek seni.
Bu dörtlük üzerine bir konu da yasaklanmıştır.. oysaki Yunus Emre Selçuklunun son dönemlerinde anadoluyu diyar diyar dolaşarak kurtuluşun dirilişin ancak ve ancak osmanoğullarında olduğunu anlatmış ve bunun için gayret göstermiştir. Neyse bunlar yasaklanmış olsa da herkes de yeri farklıdır Yunus Emrenin. Bir buğday tanesi üzerine aşkı arayan bir eren o. Buğday ister Hacı Bektaşi Veli den ve bunun üzerine Bektaş biz sana buğday yerine nefes vermek istersek ister misin..Bunun üzerine Yunus bana buğday gerek efendim nefes yenmez ki der birkaç defa daha sorar ve aynı cevabı alır yunus ve sonunda buğdayı alır.. Ama bektaş bilir onu ve der ki ancak aşığın halini aşık bilir der ve yunus yola çıkar. O sıra yolda iken kalbine kor ateşi düşer.. geri gider ve artık derler ki senin nefesin bizde değil sen var git Taptuk Emrenin yanına. Taptuk emrenin yanında dervişlik eder artık yunus..bir gün olur ateş için odun toplar yunus ve hepsi dosdoğrudur düzdür. Taptuk gelir sorar ey yunus bu odunların hepsi nasıl böyle düz diye.. Yunus da der ki sizin dergahınıza odunun bile eğrisi yakışmaz sultanım.. İşte böyledir yunus.. Bir gün ayrılmak zorunda kalır yola koyulur o sırada bir kaç yolcu ile karşılaşır ve onlarla devam eder yola ve her akşam o kişiler mağaraya ellerinde yemeklerle gelir dışarıdan yunus şaşırır ama sormaz yer..bir gün gelir o dervişler der ki yunus can sıra sende bu akşam yemeği sen getir. Yunus sorar ama ben nasıl nereden getireyim diye.. dervişler de sen çık hele biz isteriz Allah'tan o da bir vesile ile sana verir.. Yunus çıkar ve kendi kendine der ki Ey Allah'ım beni arkadaşlarıma mahçup etme onlar kim için ne istiyorlar ise onun yüzü suyu hürmetine ver Ya Rabbim diye. Akşam olur yunus daha fazla yemek ile mağaraya gelir.. ve dervişler sorar bunlar bu kadar nasıl getirdin diye..yunus cevap verir siz kim için istediyseniz bende onun yüzü suyu hürmetine dua ettim istedim der ve sorar sahi siz kimin için istediniz? Dervişler de cevaplar tanımayız bilmeyiz ama taptuk dergahında bir Türkmen derviş yunus varmış biz onu çok severiz ve onun adına istedik yemekleri..bunu duyan yunus ağlayarak çıkar koşar sultanının yanına ben yaptım da çıktım sizin yanınızdan. dergaha gelir ve erenlere sorar sultanım beni affeder mi diye? erenler de cevaplar yunus sen yat sultanın kapısının eşiğine sabah ezanında sultanımız çıktığında takılır ve sorarsa ise bu kim diye bizde yunus deriz bizim yunus mu derse affetmiş demektir. Bunun üzerine yunus yatar Yar'in eşiğine bekler kışın soğuğunda kapı da Taptuk takılır ve sorar bu kim diye yunus derler ve Taptuk der ki bizim yunus mu :) yunus ağlar ellerine sarılır.. işte bu hal tıpkı Hallac halidir..

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa erinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder